Fındık besin açısından zengindir ve yüksek oranda protein, yağ, vitamin, mineral ve lif içerir. Küresel üretimin %65-70’ine sahip olan Türkiye, dünyanın önde gelen fındık üreticisidir ve 150’den fazla ülkeye ihracat yapmaktadır Türkiye’de fındık üretiminin geçmişi 2.300 yıl öncesine, Karadeniz kıyılarına kadar uzanmaktadır. Bölgenin eşsiz iklimi, lezzetli fındıklar için gerekli ortamı sağlamaktadır. Bir besin maddesi olmanın ötesinde, Türk yaşam tarzında önemli bir yere sahip olan fındık, edebiyatta, folklorda ve meBölgenin yemyeşil tepeleri, yaz sonundaki hasat beklentisiyle fındıklarla dolup taşar. Fındıklar toplandıktan sonra yaprakları kahverengiye dönene kadar güneş altında kurutulur. Daha sonra yapraklarından ayrılır ve bir kez daha güneş altında kurutulmak üzere gölgeliklerin üzerine serilir. Bu doğal kurutma, Türk fındığının kalitesinde ve lezzetinde önemli bir faktördür. Türkiye’nin fındık ihracatı kabuklu, kavrulmuş, kıyılmış, natürel, kabuklu, beyazlatılmış, dilimlenmiş ve fındık ezmesi gibi farklı şekillerde gerçekleşmektedir. Türkiye’den gelen fındıklar, mahsulün bulunduğu yere, kabuk ayrımına ve yağ içeriğine göre iki kategori arasında sınıflandırılmaktadır. 1-Giresun Kalite: Giresun ve Trabzon illerinin bir kısmında yetiştirilir. Dünyadaki çeşitler arasında kabuk ayrımı ve kalitesi en üst düzeyde olan fındıklardır. 2-Levant Kalite: Giresun kalite fındığın yetiştirildiği bölge dışındaki bölgelerde yetiştirilen tüm fındıklara verilen ortak isimdir. Bu fındıklar Giresun kalite fındıklara göre daha düşük yağ oranına sahip olmakla birlikte diğer ülkelerde yetişen fındıklara göre daha yüksek yağ oranına ve daha iyi bir tada sahiptir.”